24 Şubat 2017 Cuma

Arılı oda yöntemi ile azaltıyorum sevgimi, arılı oda yöntemi ne diye sorma.

Çok sevdiğin birinin ölümünü hayal ettigin o an gibi seviyorum seni; o kadar net, o kadar hep akılda, gizli, fazla açık bir hayal bu. Öleceği anı tasarlayıp acı çekmenin lüksu bu, belki. Gerçek olsa bu kadar acı çekmez-din değil mi, hissizlik, sessizlik, sonra biraz yaş, ama hayal etmek korkunç, en ufak detayına kadar, o çok sevdiğin adam-kadın yerde yatarken kanı nereye damlamış, saçları hangi yöne doğru dağılmış, yüzü hangi sarıya daha yakın diye sorsalar bin yıl sonra bile hemen hatırlarsın, o kadar net,o kadar gerçek, o kadar rüya gibi. İşte tıpkı o korkunç hayal gibi seviyorum seni. Fazla açık. Olduğunu, dokunduğunu, ve gözlerindeki hareyi, parmak uçlarının boynumda nasıl gezdiğini ve sonra hepsinin yalnızca bir tasarım olduğunu, ölümün bile daha soğutucu, daha kesin, tartışmasız bir yokluk olduğunu. Bir ayrılıktan daha sıcak. Bir hayal bu. Çok açık. Sadece gelip yanına sen uyurken nefes alıp veriyor musun diye kontrol etmek arzusu. Tıpkı o çok sevdiğin kişinin ölümünü hayal ettikten hemen sonra yapmak isteyeceğin tek şey gibi. Nefes aldığını görmek, duymak ve uyumak istiyorum. Çok açık.


19 Şubat 2017 Pazar

Sana bir boşluktan yazıyorum, biraz kısa sürecek, hadi biraz şaşır.

Tepede bi yerdeyim, bi yol tanıdık, daha önce buraya çekmiştik, kaçmıştık, yukarıdan baktığımız, sabahı karşılamadan kaçtığım, gözlerini kapattığın bi yer, sokak köpekleri var, onlara bu sabahlar tanıdık, şarkılardan söz çalmak istemiyorum, iyisi mi sen beni azad et, yüksek bi yerde, üşümüş ellerin, ben aşağıda yahut yukarıda bi yerde yakalarım, aynı yerde tek başımıza olmak, bir anı beraber yakalayıp, tek başına kalabilme cesareti, evime uzak, sana yakın.