14 Temmuz 2015 Salı

Balzac'a kadınlar ve evlilik hakkında bir kısa açık mektup.

'' kadınların en az kurnaz olanları bile, sonsuz sayıda tuzak kurabilirler. Kazanan, -fazla kuşku uyandırmadığı için- en aptal olanıdır.'' Balzac


Dikkat!- bu yazı hemcinslerime ve karşı cinslerime karşı ağır gerçekler ve gerçekler barındırır.


Öncelikle Sevgili Honore de Balzac;  ne kadar yüreğime su serpen bir kelam etmişsin anlatamam. Şayet bunu ben söyleseydim sayısız saldırıya maruz kalacaktım. Fakat sen Balzac'sın ve ne kadar da iyi etmişsin bir erkek olarak, hiç çekinmeden kadınlarla ilgili bu su götürmez tespiti ortaya öylece atmışsın. Şükür ki sen Balzac'sın. Öncelikle bu kısa kelamın seksist bir yaklaşım olarak okunup,
bazı hemcinslerimi çılgına döndürebilir, ama ben aksine çok fazla keyif alıyorum bu tespitinden. Bir ara; kadınların varoluşunu bir erkeği kazanmaya odaklı olarak göstermene kızacak gibi olmadım değil, ama bu çok kısa sürdü bir an bile değil. Zira senin bu gözlemi ve ardından tespiti yaptığın zamandan bu yana kadınların varoluş sebebi bu. Yani hiçbir şey değişmedi. Öyle bir şey olmadığı konusunda kendini yırtan hemcinslerim yok değil, ama bu ne kadar devrimci bir tavır olarak dursa da, yaşadığımız ve yetiştirildiğimiz toplum için hiç realist değil. Çünkü bu düşünceye bile tahammül edemeyen kadınların, bir erkekle seviştikten sonra ilişki aidiyetini elde edemediklerinde nasıl çıldırtıklarına şahit oldum. Bu yüzden kimse kalkıp, bir erkeğin eşliğine, onun eşi olma aidiyetine mahkum olmadığını özelllikle bu ülke sınırları içinde inandırmaya kalkmasın. Böyle gelmiş böyle gider pervasızlığı değil bu Balzac'cım sen beni anladın bence. (Yazar burada yanlış anlaşılmaktan korktu ama aslında o kadınların karşısında olmadığını onlara ispat edecek kadar mecali yok) Buradaki tuzaktan kastını, düpedüz bir erkeği elde etmek, bir erkeği herhangi bir şeye ikna etmek, bir erkeği evliliğe karşı ikna etmek olarak algılıyorum, bunu da kasıtlı yapıyorum zira böyle okumazsam konuyu istediğim yere çekemem. Bunun üzerinden diyeceğim o ki, kadınlar olarak bir erkeği bir şeye o birşey çoğunlukla -evlilik, hatta son zamanlarda bu ilişki olarak değişti,-ikna etmek! Kadınlar oldum olası bir erkeği sözümona evlilik tuzağına düşürmek için yetiştiriliyorlar adeta. Kimse de çıkıp, yahu bu karşılıklı bir durum, neden ikna eden taraf ben oluyorum demiyor. Zira bunun kandırmacası toplum tarafından çoktan hazırlanmış ve öğretilmiş durumda, cevap şu : evlenme teklifi erkek tarafından gelmelidir- demek ki aslında evliliğe ikna edilen erkek değil kadındır, yaaaa gördün mü! Hanimiş benim karım! Yoksa bu tuzağa düşürme hikayesindeki tuzağa düşürenin kadın olarak görevlendirildiğini fark eden kadınlara verilecek bir cevap bulunamazdı elbet. -Tabii ki öyle birşey yok tatlım eğer öyle olsaydı neden erkekler evlenme teklifi ediyor, deli misin! - Evet tatlım ve Balzac'cım, kadınlar fizyolojik olarak bir göt korkusuyla bu oyuna alet edilmiş, sonuna kadar inanmış ve inanmak zorunda bırakılmış olabilir ama en benim diyen, özgürlük, bireycilik diye tepinen idealist kadın bile bir tek taş ile devrelerini yakıyorsa, çok haklısın. Çünkü bütün erkekler aptal kadınlarla evlenmeyi sağlıklı buluyorlar. Seviyorlar yahut aşık oluyorlar demiyorum, tercih ediyorlar. Bazıları ise çok talihsiz, aptal rolü yapan bir zeki kadınla kendilerini evli bulduklarında ondan koşarak uzaklaşıp , aptal ve zararsız gördükleri bir kadına doğru koşuyorlar. Halbuki bu dünyadaki en büyük yetenek aptal rolu oynabilen zeki kadındır. Ben bunun için çok çaba gösteriyorum.  Ama o kadar zor ki bu Balzac'cım. O kadınların hepsini hediye paketi yapıp, sevdiğim adamlara götürmek istiyorum. (Yazar burada kendini bir erkeğin onu eş olarak seçebilmesi için fazla zeki buluyor). Gerçekten sana bu mektubu , o aptal kadınları, aşk ya da iş her ne beraberliği ise bu, seni tuzağa düşürdükleri ve gerçekten bunu farkına vardığın için yazdım. Ama bu bir fayda getirmez. Çünkü sen ortalamanın altında, yahut ortalamaın biraz üstünde bir erkek olsaydın o aptal kurnaz kadınlara (bizim ülkemizdeki tam karşılığı: köylü kurnazı) övgüler yağdırıp, zeki ve kurnaz kadınlara hakaretler yağdıracaktın. Ama sen Balzac'sın ve iyi ki bu ülkede doğmadın.

Sevgilerimle,

Aptal Nur Katre.

(Yazar burada pabucunun ironisini yaptı.)