Eskiden olsa, şu an n'aptığını, evin hangi köşesine kadar yürüyüp, neresinde yolundan vazgeçip bi'şey almak için içeri geri döndüğünü, tam da şu an, evin hangi köşesinde oturduğunu tahayyül edebilirdim.
Şimdi ise tam da şu anda n'aptığını düşündüğümde, gözümün önüne gelen ''sen'' bile sanki senin bir kopyan, senin yerine geçmiş bir yabancı gibi. Çünkü sen, artık düşümde bile ''sen'' değilsin, yazık.
Saçların bile yeterince dağınık değil, hele o çok üşüyen ayakların, onlar bile çıplak! Kokun hiç yokmuş gibi. Evin yerleri, pencereleri artık tahta değil, hiçbir şey eskisi gibi değil.
Bi'fenalık var artık gözlerinin içinde, bunu herkes göremez. Görmesinler de zaten. Bu yüzden kapatıyorum şimdi gözlerimi, zira uyanıkken görülür gerçek düşler sevgilim, hep söylediğimiz gibi.
Ama sen, bil, duy, öğren ki başka birisin artık, düşlerde bile güzelleşemeyen biri.